Moller;Time Manager felsefesini ve planlama aracını geliştirmesinin yanı sıra; 'Hizmet Yönetimi' alanına yeni soluk getiren 'önce insan' felsefesi dünyada pek çok kuruluş tarafından uygulanmış. Claus Moller'ın duygusal zeka ve başarıda oynadığı rol üzerine anlattıkları şöyle:

'Duygusal anlamda zeki kurumlar. Kurumlar ne zaman değişime ihtiyaç duyarlar ve değişime ihtiyaçları olduğunu ne zaman kabul ederler? Değişim ihtiyaç duyulan zamandan önce gerçekleşmelidir. Başarısız bir dönemde gerçekleştirilen değişim, şirketleri daha zor bir duruma sürükleyebilir. Şirketin gelecekteki başarısını, çalışanların şirkete bağlılığı, enerjileri, güven ortamı, uyumluluk, şirketin pazarda sahip olduğu imaj, yaratıcılığı desteklemek, sürekli öğrenmek ve esneklik gibi görünmeyen faktörleri belirler.

Geçmişte kurumlar, müşterileri ve pazar payı konusunda rekabet ederlerdi. Şimdi ise, en iyi çalışanları bulmak konusunda rekabet ediyorlar.  En iyi insanları bünyesinde toplayabilen ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaları konusunda onları yüreklendiren kurum, sadece profesyonel anlamda değil, aynı zamanda duygusal anlamda da yetkindir. Duygusal anlamda zeki kurumlar, TMI'ın kurumdaşlık adını verdiği kültüre sahiptirler. Kurumdaşlık sergileyen kişiler yaptıkları iş ne olursa olsun, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya isteklidirler. İşe yüreklerinin koyanlar.

Geleceğin kazanan kurumları ürün avantajı değil, insan avantajı sağlamayı başaran, en iyi insanları bünyesine çeken, bünyesinde koruyan ve onları motive eden kurumlar olacaktır. Bunu başarmanın yolu da duygusal zekaya verilen önemden geçiyor.

Şirketler başarıya ulaşmak için teknoloji ürün veya finansal konulardan önce. insanları tanımak ve duyguları yönetmek zorundadırlar. Çünkü kalıcı başarı, sorumluluk, bağlılık, güven insiyatif  ve enerji gibi görünmez ; fakat gerçek unsurlardan oluşan kurumdaşlık kültürüne sahip olmaktan geçiyor.